HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
İLAÇ İSRAFININ ÖNLENMESİ İÇİN SGK’ YE BİR TAVSİYE
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), her geçen sene ilaca ödenen paranın katlanarak artmasına karşı bir tedbir olarak bir hastaya bir seferde en fazla 4 çeşit ilacın birer kutu yazılmasına izin veren bir karar almıştı. Türk Tabipleri Birliği’ nin (TTB) başvurusu üzerine Danıştay 10. Dairesi tarafından alınan bir kararla bu sınırlama iptal edildi.
Gazetelerde yer alan haber şöyle:
“Danıştay 10. Dairesi, TTB’nin başvurusu üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) gereksiz ilaç harcamalarını kontrol için Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan “İstisnai durumlar hariç bir reçetede en fazla 4 kalem ilaç yazılır ve her kalem ilaçtan bir kutunun bedeli ödenir.” hükmünün yürütmesini durdurdu.
Karara göre doktor bir reçeteye istediği kadar ilaç yazabilecek. SGK, sadece yatan hastalarda ilaç sınırlaması uygulamıyordu. Yeni gelişmenin, 15 milyar lirayı geçen ilaç harcamalarına tavan yaptıracağından korkuluyor.
Düzenleme eczanelere yansıdı bile. İstanbul Güngören’deki bir eczacı, iki gün önce Medula sistemine 5 ilaç girdiğinde ‘4 sınırlaması var’ uyarısını görürken, şimdi girdiği ilaç sayısında hiçbir sınırlama ile karşılaşmıyor. SGK’ nın önünde yeni düzenleme için 1 aylık süre bulunuyor.”
Danıştayın almış olduğu bu son kararla, göreceksiniz bundan böyle resmi bir kurumdan yazılan reçeteler ilaçlarla dolup taşacaktır.
İlaç israfı çok artacak
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de müthiş bir ilaç israfı var. Bugün özel veya kamuya ait bir hastanenin iç hastalıkları veya çocuk hastalıkları polikliniğinden çıkan herkesin elinde mutlaka bir reçete vardır. Üstelik bu reçeteler kanunların izin verdiği azami miktarda ilaçla doludur.
Oysa genel bir polikliniğe başvuranların tümünün 3-4 kalem ilaç yazılacak hastalar olması akla ve mantığa uygun değildir ve pratik olarak da imkânsızdır. Bunların kahir ekseriyeti hasta bile değildir; nezle, üşütme, hazımsızlık, gaz, kabızlık, baş ağrısı gibi ilaç tedavisini gerektirmeyen bir takım gelir geçer şikâyeti olan kişilerdir.
Bu şikâyetleri ve hadi hastalıkları da katalım ilaçsız basit hayat tarzı düzenlemeleri ile gidermek mümkündür ama bu hem hastanın hem doktorun işine gelmez.
Hastanın işine gelmez çünkü mesela tansiyonu yüksek bir hasta için beslenmesine dikkat etmek, yürüyüş yapmak, uykusunu düzene sokmak, stresten uzak durmak, kilo vermek, sigara-alkol kullanmamak yerine günde birkaç hap içmek çok daha kolaydır.
Doktorun da işine gelmez çünkü hastaya yukarıdaki tavsiyeleri ayrıntılarıyla anlatmak, bunların önemini izah etmek, hastanın bunları yapıp yapmadığını denetlemek için zaman kaybetmek yerine birkaç saniyede birkaç ilaç yazmak çok daha kolaydır. İlaç yazılmayan bir hastayı tatmin etmek de mümkün değildir.
Gelelim neticeye
TTB’ nin doktorların ilaç yazma haklarına müdahaleye karşı çıkması teorik olarak doğru olabilir ama ülkemizde tıp eğitiminin ne kadar “hasta” ve sağlık sisteminin ne kadar “sorunlu” olduğu hesaba katılacak olursa bu sınırlamanın hiç de “haksız” olmadığı kolayca anlaşılır.
Benim ilaç israfını önlemek için SGK’ ye bir tavsiyem var:
SGK doktorların reçetelerini takip ederek az sayıda, düşük dozda ve ucuz ilaç yazan hekimleri ödüllendirmelidir. Bu sayede gereksiz ilaç kullanımı kontrol altına alınarak önemli ekonomik kazançlar elde edileceği gibi hastaların gereksiz ilaçlar yüzünden karşılaşacağı komplikasyonlar ve riskler de ortadan kalkacaktır.
İLAÇ HARCAMALARININ ABARTILARAK ASTRONOMİK RAKKAMLARA ÇIKACAĞINI DÜŞÜNMEKTEYİM .SGK MÜFETTİŞLERİ İLAÇ TAKİP SİSTEMİ İLE REÇETELERİ SORUŞTURACAKTIR .BU DA SIKINTILI DURUM YARATACAKTIR .
ORTA BİR YOLDA ÇÖZÜM BULMAK LAZIM .
SGK’nun iflasını önlemek için hastaların ilacından kısmak iyi bir yöntem değil. Çünkü S.G.K’nun ödeme güçlüğünün nedeni hastaların ilâçları değil yıllardan beri uygulanmakta olan erken emekliliktir. Örneğin Almanya’da belirli bir süre prim ödeyen kişi emekliliğe hak kazanır fakat emekli maaşı maluliyet dışında 65 yaşından sonra ödenir. Türkiye’de ortalama yaşam süresinin daha kısa gibi görünmesinin nedeni çocuk ölümlerinin fazla olmasındandır.
doktorların tuzu kuru – 13.04.2011 01:12
Eeee nede TTB ile her turlu mudahaleyi lehlerine çeviren tabiplerimiz var. Zaten ettikleri yemine %100 ters vicdani bir yaklaşım içinde oldukları için bu böyle. Yoksa o doktorların çoğu nasıl alabilsin altlarına rover cherroook gibi arabaları. Maaşla çalışana adamların o arabaların bırakın satınalmayı, benzinine kaskosuna yada bakımana para yetiremeezler. Hiç bir aklı başında çalışan maaşıyla öyle lüks araba almaz. Lüks takılmak patronların harcıdır. onlarda şahıslarına değil şirketleri üzerinden kullanırlar o lüks tercihleri. Ama ülkemizde durum bildiğiniz gibi beyler. Doktorların odasına 2 hasta bir represant giriyor. Allahım yokmu hele o represantların alli filli hediyeleri. akla hayale gelmdedik tatil cennetlerinden tutunda evdeki yastık saat laptop ne varsa hepsi eşantiyon tüm hekimlerimize. kimsenin itirazı yok da bu bütün masraflar bizim cebimizden çıkarttıtıryılyor. kanuna uydurularak. sahte ilaç barkodu basıp küpür basıp satmış gösteren haysiyetsileri hiç mi hiç saymıyorum. Ellbette var her meslekte çürükler, ama buradakilerin çürükleri normalden daha fazla. Neredeyse o meslek erbabının iyi yanları kalmamış durumdalar. çinden doktor getirilse yeridir vallaha. isteyen istediği yerde çalışır abi.
Ödül
Sevgili Hocam
Yazdıkları her ilaç için verilen promosyon-Kongre-Toplantı veya çeşitli maddi ödülleri bir yana bırakarak ilaç yazan hekimler bir ödül beklentisinde değil. Sosyal haklarının peşinde.
Bir hekim sadece reçete yazarak sorumluluğunu bitirmemektedir. Geri bildirimleri dikkate almalı , tedavi maliyeti ile Ülkemizin sosyo-ekonomik durmunu da düşünmelidir.
Yazdığı her fazla ilacın parasının geleceğimizden çalınan bir parça olduğu bilmelidir. Saygılarımla
Kerem Aktuğ
13 Nisan 2011 Çarşamba 08:27195.245.227.105
sayın hocam sgk nın doktorları odullendırmesı konusunda ne kadar da iyi niyetlisiniz bu gune kadar doktorları bir bardak suda bogmaya calısan bir kurumdan doktorlara odul verecegini dusunmek mumkun degil.ilac masrafından nasıl kurtulacagının cozumu ise yazılan ilac kalemını azaltmak degil ilacı ucuza maletmektir ve bu da serbest pıyasa sartlarında ilac firmaları ile tek merkezden kurumun menfeatine uygun pazarlıkla alınmalı.ssk zamanında bu sekılde yuzde 70 oranına kadar iskonto saglanabiliyordu.
Ucuza ilaç almanın çok çeşitli yolları olabilir. Bunlardan biri de tek elden ilaç almaktır. Doğru söze şapka çıkarılır.
BİTKİSEL İLAÇLAR
Bitkisel ilaçlar reçete kapsamına alınsın.Millet en fazla iki kalem reçete ile iyileşir.Tasaruf böyle olur. HASAN PAŞA / 13 Nisan 2011 21:53
h.u (doktor)14/04/2011 10:26:52
Birinci basamakta ilaç sınırı (raporlu ilaçlar hariç)3kalem ,ikinci basamakta 5 kalem ,üçüncü basamakta sınır olmamalı..
Tip doktoru (C.p)14/04/2011 11:14:12
Doktorun isine gelmez ne demek hocam? Gelin sizi de ideal koşullarımızdan alıp 100 hasta bakılan polikliniklere alalım. Ne güzel her hastaya tavsiyeler verirsiniz.
Bedrettin alyamaç (iç.hast.uzmanı)14/04/2011 11:57:17
Bence ilaç sınırının kaldırılması ciddi bir tehlike…5 kalemle sınırlandırılabilir
Uzm (Dr)14/04/2011 13:39:07
Devletin çözemediği işi ben mi çözeceğim. Beni ilgilendirmez. Kanun neyse o kadar yazarım.
erkan karagöz (uzm dr)14/04/2011 15:24:31
Uzman arkadaşın bana ne yaklaşımı ülkesini düşünen bir yaklaşım mı acaba? Yazıklar olsun. Tam TTB zihniyeti.
Böyle bir öneri”Devlet için Vatandaş” anlayışının savunulmasıdır ve bu öneriyi yapanın tuzunun kuru olduğunun göstergesidir. Ucuz ilaç, az ilaç, düşük dozda ilaç yazan hekim ödüllendirilecek… Mantığa bak. İnsanın sağlığı için en uygun olanı reçete etmeli doktorlar…
14 Nisan 2011 08:24Teo_Man
doğru aslında bazı ilaç firmalarının pahallı ilaçları yazan dr ları ödüllendirmeleri gibi devlet babada tam tersini yapabilir
Dr.Tolga SUCU
Yesilirmak A.S.M
CARSAMBA SAMSUN