Güneş ışığının uzun dalga boylarının (özellikle 830-860 nm aralığındaki kırmızı ve kızılötesi ışınların) gözleri kapalı ve tamamen giyinik durumdaki insanlarda bile vücuda girdiği, bunun bunun sistemik etkileri olduğu ve görüş kalitesini artırdığı tespit edildi.

Kaylûle, şekerleme, siesta gibi adlarla bilinen gündüz uykusunun sıhhatimize olan faydalarına bir yenisi daha eklendi.  Yeni bir araştırmada, gündüz uykusuna yatkın olanların beyin hacmi 15.8 cm³ daha büyük bulundu. Bu, yaşlanmaya bağlı beyin küçülmesine karşı 2,6 ila 6,5 yıl kadar “genç kalmış” bir beyin hacmine eşdeğer olarak değerlendirildi.

Statinler, neredeyse her diyabetliye verilir çünkü kalp krizi ve felçler için bilinen en büyük risk faktörü diyabettir. Oysa yeni araştırmaya göre statinler diyabet riskini ve insülin direncini artırıyor ve GLP-1 seviyelerini düşürüyor. Yani diyabet kalp krizi riskini artırır diyorsun ve hastaya diyabete sebep olan bir ilaç veriyorsun. Pes vallahi.

Biz tıp fakültesinde talebe iken tansiyon sınırları 160/100 idi. Sınırlar o zamandan beri sürekli aşağı çekiliyor. 1980’lerden itibaren 140/90 standart oldu. 2017′ de 130/80 bile hipertansiyon sayılmaya başlandı ama tıp dünyası daha tansiyon gibi 100 senedir bilinen bir hastalıkta normal sınırları hâlâ belirleyememiş durumda.

Daha fazla karbonhidratla beslenmenin, beyin damar sağlığı açısından olumsuz olduğu; toplam ve bazı tür yağların (özellikle tekli doymamış) daha yüksek alımının ise hem damar sağlığına iyi geldiği hem de zihinsel performansı artırdığı gösterildi. “Tatlı yiyelim tatlı konuşalım” diyen atalarımız kusura bakmasınlar… “Yağlı yiyelim sağlıklı olalım” demek daha doğru görünüyor.

Besleme uzmanlar tarafından yapılan araştırmada, her gün bir elma yemenin insanları doktora gitmekten alıkoyduğunu bildiren meşhur atasözünün doğru olmadığı bilimsel olarak ispatlandı. Hiçbir beslenme araştırmasına güvenilemez. Beslenme araştırmaları, sadece insanı güldürdüğü için sağlığa faydalıdır. Siz de gülünüz, güldürünüz.

Pandemi,  mRNA aşılarının baş rolde olduğu, yapımcılığını DSÖ’ nün üstlendiği bir filimdi. Bill Gates isimli tıp tahsili olmayan bir şahsın, bir aşı otoritesi gibi konuşması ve rezil medyanın da bunun her açıklamasını tartışılmaz hakikatler olarak yayması; bilimsel verileri kaynak göstererek aşılarla alakalı endişelerini dile getiren bilim adamlarına itibar suikastları yapılması, mRNA aşılarının arkasında bambaşka bir plan olduğunun ispatıdır!

Haftada 300 gramdan fazla kümes hayvanı eti (pratik olarak tavuk eti) yiyenlerde tüm sebeplere bağlı ölüm riski yüzde 27, mide-bağırsak kanserlerine bağlı ölüm riski ise yüzde 127 fazla bulunmuş. Ye-mez-ler! Bu tür beslenme araştırmalarından adam gibi bir netice çıkması mümkün değildir. Araştırma ola beri gele.

Organize hâle gelmiş bilimsel sahtekârlık, bireysel hatalardan ziyade “kâğıt fabrikası” olarak bilinen yapılandırılmış, küresel bir ağa dönüşmüş durumda. Bu ağlar, milyonlarca dolarlık operasyonlarla sahte makaleler üretiyor, yazarlık satıyor, hatta siteleri ele geçirerek eski ve güvenilir dergilerin kimliği altında sahte yayınlar yapıyor.

Antidepresan ilaçlarını bırakanlarda ciddi yoksunluk belirtilerinin nadir olduğu sonucuna varan meta-analiz bilim dünyasında büyük tartışmalara sebep oldu. Birçok uzman, çok haklı gerekçelerle bu analizin sonuçlarına katılmıyor. Ben de her hastalıkta olduğu gibi kılavuzlara riayet etmek yerine kişisel karar almanın daha doğru olduğuna inanıyorum.